AHMET ÜNAL

ergenekon1

ERGENEKON KRONOLOJİSİ

3 Kasım 1996		Susurluk yakınlarındaki kaza ile devlet içerisindeki suç örgütleri ilk kez gün yüzüne çıktı.
1997		Ergenekon gizli örgüt adı ilk kez duyuldu.
2001		Ergenekon’la ilgili ilk resmi belgeye ulaşıldı.
9 Kasım 2005		Şemdinli’de iki astsubay yasadışı bir bombalama eylemi sırasında suçüstü yakalandı.
5 Şubat 2006		Rahip Andrea Santoro, Trabzon’da öldürüldü.
5-11 Mayıs 2006		Cumhuriyet gazetesi, mayıs içinde üç kere bombalandı.
17 Mayıs 2006		Danıştay’a silahlı saldırı düzenlendi, bir hâkim öldürüldü.
18 Ocak 2007		Ermeni gazeteci Hrant Dink, Agos gazetesinin önünde öldürüldü.
25 Mart 2007		Darbe günlükleri yayınlandı.
18 Nisan 2007		Üç Hrıstiyan Malatya’da Zirve Yayınevi’nde öldürüldü.
12 Haziran 2007		İlk Dalga-Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan baskında 27 adet el bombası bulundu.
26 Haziran 2007		İkinci Dalga-Eskişehirde bir evde patlayıcı ve silahlar bulundu.
21 Ocak 2008		Üçüncü Dalga-Veli Küçük tutuklandı.
21 Şubat 2008		Dördüncü Dalga-Akademisyenler tutuklandı.
14 Mart 2008		AK Parti’ye kapatma davası açıldı.
21 Mart 2008		Beşinci dalga gözaltıları gerçekleşti, Perinçek tutuklandı.
26 Mart 2008		“Darbe günlükleri” doğrulandı.
13 Haziran 2008		Taraf gazetesi, Osman Paksüt ile İlker Başbuğ arasındaki gizli bir görüşmeyi açığa çıkardı.
5 Temmuz 2008		Altıncı Dalga-Emekli generaller tutuklandı.
7 Temmuz 2008		“Eldiven” darbe planı ele geçirildi.
9 Temmuz 2008		Amerikan konsolosluğuna saldırı düzenlendi.
9 Temmuz 2008		Özkök Milliyet gazetesine röportaj verdi, darbe günlüklerindeki iddiaları reddetmedi.
14 Temmuz 2008		İlk iddianame mahkemeye sunuldu
23 Temmuz 2008		Yedinci dalga operasyonları gerçekleşti.
14 Ağustos 2008		Emekli Albay Arif Doğan yakalandı.
3 Eylül 2008		Kocaeli Jandarma Komutanı, Ergenekon tutuklusu generalleri, Silahlı Kuvvetler’i temsilen ziyaret etti.
18 Eylül 2008		8. Dalga operasyonları gerçekleşti.
23 Eylül 2008		9. Dalga operasyonları gerçekleşti.
20 Ekim 2008		Ergenekon davasında yargılama başladı.
17 Aralık 2008		Danıştay davası ve Ergenekon davası birleştirildi.
7 Ocak 2009		10.Dalga: Orgeneral Kılınç, Tümgeneral Şenel ve eski YÖK Başkanı Gürüz gözaltına alındı
08 Ocak 2009		Pekçok şehirde yapılan kazılarda saklı cephanelikler bulundu.
14 Ocak 2009		Firari General Levent Ersöz Ankara’da yakalandı.
15 Ocak 2009		Tuncer Kılınç’ın sorgu tutanakları “Encümen-i Daniş” tartışmasını başlattı.
22 Ocak 2009		11. Dalga operasyonları gerçekleşti.
27 Şubat 2009		Karadayı’nın ses kayıtları ortaya çıktı.
06 Mart 2009		Mustafa Balbay tutuklandı.
08 Mart 2009		Ölüm kuyuları açıldı.
10 Mart 2009		İkinci iddianame hazırlandı.
13 Nisan 2009		12. Dalga- Rektörler tutuklandı
20 Nisan 2009		İstek Vakfı’na ait arazide cephanelik bulundu.
18 Mayıs 2009		Türkan Saylan öldü.
4 Haziran 2009		13. Dalga-Poyrazköy’deki cephanelikle ilgili soruşturma sonucunda pekçok muvazzaf asker tutuklandı.
10 Haziran 2009		Ergenekon Davası’nda yüzüncü duruşma yapıldı.
12 Haziran 2009		Taraf Gazetesi AK Parti’yi ve Gülen grubunu bitirmeyi hedefleyen bir askeri eylem planını yayınladı.
25 Haziran 2009		Askere sivil yargı yolunu açan düzenleme meclisten geçirildi.
30 Haziran 2009		Dursun Çiçek ve sekiz albayın ifadesi alındı.
16 Temmuz 2009		Albay Cemal Temizöz’ün faili meçhul cinayetlerle ilgili yargılanmasına başlandı.
18 Temmuz 2009		Anayasa Mahkemesi, üye Osman Paksüt’ün yargılanmasına izin vermedi.
20 Temmuz 2009		Ergenekon Davası’nda ikinci aşama başladı.
20 Temmuz2009		Üçüncü İddianame mahkemeye sunuldu.
27 Temmuz 2009		HSYK ve Adalet Bakanlığı Ergenekon savcılarının ataması hakkında uzlaşmaya vardı.

3 Kasım 1996
Susurluk yakınlarındaki kaza ile devlet içerisindeki suç örgütleri ilk kez gün yüzüne çıktı.Türkiye’de uzun yıllardır konuşulan “derin devlet” olgusu,
Susurluk yakınlarındaki bir kaza ile ilk kez gün yüzüne çıktı. “Susurluk Skandalı” olarak adlandırılan kazada bir emniyet mensubu, bir milletvekili ve uzun yıllardır aranan bir kanun kaçağının aynı araçta bulunması, “devlet, siyaset, mafya” üçgenini ortaya çıkardı. Kamuoyu ve sivil toplum “Aydınlık için bir dakika karanlık” eylemleri ile davaya destek verdi ve üstü örtülen yasadışı ilişkilerin ortaya çıkarılmasını talep etti. Fakat, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan, iddiaları “faso fiso” olarak değerlendirdi. Ciddi kamuoyu baskısına rağmen, davanın arkasında siyasal destek olmayışından ötürü somut bir adım atılamadı. Hatta soruşturmanın kilit ismi olan, ve bugünde ETÖ soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Em. General Veli Küçük, meclisin bütün taleplerine rağmen Meclis Araştırma Komisyonu’na ifade vermedi.

1997
Ergenekon, gizli örgüt adı olarak ilk kez duyuldu.
Ergenekon, bir gizli örgüt adı olarak ilk kez emekli Binbaşı Erol Mütercimler tarafından telaffuz edildi. Hemen arkasından, Can Dündar ve Celal Kazdağlı, Ergenekon isimli bir kitap yayınladı. Ergenekon’un devletin resmi kayıtlarına girmesi de bu döneme rastlar. 10 Mart 1997’de, halen Ergenekon davasından tutuklu bulunan Ümit Oğuztan, o dönem devam eden Susurluk Araştırma Komisyonu’na bir dilekçe vermişti. Bu dilekçesinde Ergenekon isimli bir yapılanmadan bahsediyordu ve bunu Türk Gladyosu olarak tanımlıyordu.

2001
Ergenekon’la ilgili ilk resmi belgeye ulaşıldı.
ETÖ zanlısı, ve Ergenekon davasının kilit tanıklarından Tuncay Güney’in karıştığı bir dolandırıcılık olayı sonucu ofisinde yapılan aramada, Ergenekon örgütünün şemasını çıkaran belgelere ulaşıldı. Takip eden yıllarda MİT ve Emniyet bünyesinde, Ergenekon’a ilişkin çeşitli raporlar hazırlandı. Dönemin hükümetlerine iletilen bu çalışmalar, somut adımlara dönüşmedi.

9 Kasım 2005
Şemdinli’de iki astsubay yasadışı bir bombalama eylemi sırasında suçüstü yakalandı.
9 Kasım 2005’te Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde, iki astsubay ve bir PKK itirafçısı, Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’ni bombaladı ve saldırıda bir kişi hayatını kaybetti. Saldırganların olaydan sonra kaçmaya çalışırken, arabaları halk tarafından durduruldu ve içindeki üç kişi polise teslim edildi. Olay yerine gelen savcının incelemesi sırasında, kalabalığın üzerine tekrar ateş açılması sonucu bir kişi de burada hayatını yitirdi. Daha sonra, saldırganların kullandığı aracın Hakkari Jandarma Komutanlığına ait olduğu tespit edildi. Aynı aracın içinde yapılan aramalarda, 105 kişilik bir liste ile Jandarma’ya ait olduğu tespit edilen üç adet kalaşnikof silah, bomba malzemeleri ve çeşitli ev ve işyerlerinin krokileri bulundu. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın, olaya karışan iki astsubaya “Tanırım, iyi çocuklardır” diyerek sahip çıkması ile olay farklı bir boyut kazandı. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, soruşturmanın kapsamını genişleterek, açığa çıkarılan çete ile Silahlı Kuvvetler’de çok daha yüksek rütbeli subayların ilişki halinde olabileceğini iddia metnine dahil etti, ancak iddianameyi sansasyonel bulan HSYK tarafından meslekten ihraç edildi. Olaya karışan her iki astsubay da çete kurmak suçundan toplam 39 yıla mahkum oldu; ama temyiz mahkemesi davanın askeri mahkemede görüşülmesi gereğine hükmetti. Askeri Mahkeme ise sanıkların ilk davada tutuksuz olarak yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. Kamuoyu, bu süreçte hükümeti davaya sahip çıkmamakla ve yıllar önceki Susurluk davasında olduğu gibi akamete uğramasına göz yummakla suçladı.

5 Şubat 2006
Rahip Andrea Santoro, Trabzon’da öldürüldü.
Trabzon’da Santa Maria Kilisesinde görev yapan Katolik papaz Andrea Santoro, 16 yaşındaki aşırı milliyetçi bir genç tarafından öldürüldü. Katil iki gün içinde silahıyla beraber yakalandı.

5-11 Mayıs 2006
Cumhuriyet gazetesi mayıs içinde üç kere bombalandı.
5, 10 ve 11 Mayıs tarihlerinde, Kemalist çizgide yayın yapan Cumhuriyet gazetesine üç kere bombalı saldırıda bulunuldu. Gazete başlangıçta saldırıları Türkiye’deki İslami kesimlerin gazeteyi yıldırmak için yaptığını savunsa da, daha sonra Ergenekon davası kapsamında yapılan incelemelerle gazeteye atılan bombaların TSK malı olduğu, ve Ergenekon operasyonunun başlangıcına sebep olan Ümraniye bombaları ile aynı kafile numarasına sahip oldukları anlaşıldı. Gazete, bombalamaların ETÖ eylemi olduğunu iki yıl sonra, 15 Temmuz 2008’de, kabul etti.

17 Mayıs 2006
Danıştay’a silahlı saldırı düzenlendi, bir hakim öldürüldü.
Daha sonra Cumhuriyet gazetesine yapılan saldırıların da faili olduğu saptanan Alparslan Arslan, Danıştay’a silahlı saldırıda bulundu ve bir kişinin ölümüne ve beş kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu saldırı da, önceki olay gibi başlangıçta İslamcı terör olarak adlandırıldı. Oysa yapılan incelemelerde eylemlerin ETÖ ile ilişkisinin anlaşılması üzerine her iki dava, 17 Aralık 2008 tarihinde ETÖ davası ile birleştirildi.

18 Ocak 2007
Ermeni Gazeteci Hrant Dink, Agos gazetesinin önünde öldürüldü.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından vurularak öldürüldü. Cinayeti işleyen Ogün Samast, aynı gün yakalandı. Hrant Dink’in 301. Maddeden yargılanmasını sağlayan isimlerin hemen hepsi, bugün ETÖ kapsamında tutuklu bulunuyor. Öte yandan Hrant Dink’in ETÖ davasının kilit sanıklarından Veli Küçük’ün hayatına kastedeceğinden endişe duyduğu, ailesi tarafından açıklanmıştı.

25 Mart 2007
Darbe günlükleri Nokta dergisinde yayınlandı.
Nokta dergisi, Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’e ait günlükleri yayınladı. Günlüklerde 2004 yılında TSK içindeki üst rütbeli subayların bir darbe hazırlığı içinde olduğu anlatılıyordu. Darbe planlarının mimarı ise ETÖ zanlısı Jandarma Komutanı Şener Eruygur olarak görünüyordu. Özden Örnek, bu günlüklerin kendisine ait olmadığını iddia etti ve Nokta dergisi aleyhine dava açtı. Aynı hafta içinde, Nokta dergisine soruşturma açıldı ve dergi binasında arama yapıldı. Artan baskılar sonunda, kısa bir süre sonra, dergi kendi kendini feshetti. Fakat devam eden davalar neticesinde 26 Mart 2008’de, günlüklerin Özden Örnek’e ait bilgisayardan çıktığı, teknik olarak kanıtlandı. Bu günlükler, 10 Mart 2009’da hazırlanan ikinci Ergenekon iddianamesinde de yer almaktadır.

18 Nisan 2007
Üç Hrıstiyan Malatya’da Zirve Yayınevi’nde öldürüldü.
Hrant Dink’in öldürülmesinden üç ay sonra, bu sefer Malatya’da bir yayınevi basıldı ve biri Alman vatandaşı olan üç Hrıstiyan öldürüldü. Saldırganlar, Hrant Dink suikastında olduğu gibi aşırı milliyetçi gençlerdi, ve bugünkü Ergenekon sanıkları ile bağlantı içindeydiler. Bu dava da, 21 Kasım 2008’de Ergenekon davası ile birleştirildi.

12 Haziran 2007
İlk Dalga-Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan baskında, 27 adet el bombası bulundu.
Bir ihbar üzerine Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan baskında, 27 adet el bombası bulundu. Bu bombaların, Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarla aynı kafileden olduğu tespit edildi. Yapılan sorguda emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin’in hem Danıştay saldırganı Alparslan Arslan ilişkisi, hem de Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz’le olan irtibatlarının sırayla ortaya çıkmasıyla, Ergenekon’u deşifre eden süreç başlamış oldu. Bu baskın ve sonrasında yapılan tutuklamalar, daha sonra Ergenkon’un ilk dalgası olarak adlandırıldı. Bu operasyonlarda Muzaffer Tekin, emekli Astsubaylar Oktay Yıldırım ve Mahmut Öztürk ile Kuvva-yı Milliye Derneği Başkanı Bekir Öztürk tutuklandı.

26 Haziran 2007
İkinci Dalga-Eskişehirde bir evde patlayıcı ve silahlar bulundu.
Emekli Binbaşı Fikret Emek'in annesine ait Eskişehir'deki evde 26 Haziran 2007'de yapılan aramada, 11 kilo plastik patlayıcı ve suikast tüfeği “Kanas” ele geçirildi. Emek tutuklandı. 15 Temmuz'da, yazar Ergün Poyraz, emekli Yüzbaşı Gazi Güder, Fuat Ermiş, İsmail Yıldız, Asuman Özdemir ve son olarak da 26 Ağustos 2007 tarihinde Mete Yalazangil tutuklandı

21 Ocak 2008
Üçüncü Dalga-Veli Küçük tutuklandı.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Albay ve Kuvva-yı Milliye Derneği Başkanı Fikri Karadağ, emekli Yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk, avukat Kemal Kerinçsiz, Akşam gazetesi yazarı Güler Kömürcü, Sami Hoştan, Ali Yasak (Drej Ali), Sevgi Erenerol, Hüseyin Görüm, Muhammed Yüce, Alpaslan Abdulkadir, Kahraman Şahin, Erol Ölmez, Erkut Ersoy ve Ümit Oğuztan’ın da aralarında olduğu 31 kişi gözaltına alındı. Sorgulamada polis, sanıkların evinde bir ölüm listesine ulaştı. Bu listeye göre Nobel ödüllü Orhan Pamuk, DTP’li milletvekilleri Ahmet Türk ve Sabahat Tuncel, eski milletvekili Leyla Zana, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ve gazeteci Fehmi Koru öldürülmesi planlanan kişilerdi. İlk hedefte ise Orhan Pamuk bulunuyordu, cinayeti işlemesi için iki tetikçi ile de anlaşılmıştı.

21 Şubat 2008
Dördüncü Dalga-Akademisyenler tutuklandı.
Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, Özallar'ın kuyumcusu olarak ün yapan sosyete kuyumcusu Hayrettin Ertekin, gazeteci Vedat Yenerer ve Noel Baba Barış Konseyi Derneği Başkanı Muammer Karabulut tutuklandı.

21 Mart 2008
Beşinci Dalga-Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk gözaltına alındı, Perinçek tutuklandı.
Ankara'da İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve İstanbul'da eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk'un da aralarında bulunduğu 13 kişi gözaltına alındı. Perinçek tutuklanırken, Alemdaroğlu ve Selçuk savcılık sorgusunun ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

26 Mart 2008
“Darbe günlükleri” doğrulandı.
2007 Nisan ayında Nokta dergisi tarafından yayımlanan “darbe günlükleri”nin Özden Örnek’in bilgisayarından çıktığı yapılan teknik incelemede kanıtlandı. Takip eden süreçte, Nokta dergisi genel yayın yönetmeni Alper Görmüş, hakkında açılan davalardan beraat etti, ama mahkeme daha ileri bir soruşturmaya gerek olmadığına hükmetti. Darbe günlükleri, ikinci Ergenekon iddianamesinde de yer alıyor.

13 Haziran 2008
Taraf gazetesi, Osman Paksüt ile İlker Başbuğ arasındaki gizli bir görüşmeyi açığa çıkardı.
Taraf gazetesi, Anaysa Mahkemesi Başkan Vekili Osman Paksüt ile dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı İlker Başbuğ’un, AKP’ye açılan kapatma davasından yaklaşık iki hafta önce, 4 Mart 2008 tarihinde, gizlice buluştuğunu iddia etti. İlk başta reddedilen görüşme, daha sonra her iki taraf tarafından da kabul edildi.

5 Temmuz 2008
Altıncı Dalga-Emekli generaller tutuklandı.
Eski Jandarma Genel Komutanı ve Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Orgeneral Şener Eruygur, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ATO başkanı Sinan Aygün, Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay gözaltına alındı. Eruygur ve Tolon tutuklandı. Aygün ve Balbay ise tahliye edildi, fakat Mustafa Balbay 06 Mart 2009’da tekrar tutuklandı.

7 Temmuz 2008
“Eldiven” darbe planı ele geçirildi.
Şener Eruygur’un ofisinde ulaşılan belgeler, darbe günlüklerinde konu edilen iki darbe girişiminden farklı bir darbe girişimi daha olduğunu ortaya çıkardı. Ayışığı ve Sarıkız planlarının başarısızlığından sonra, diğer kuvvet komutanlarının desteğini yitiren Eruygur’un tek başına Eldiven adlı bir planla darbe hazırlığına başladığı anlaşıldı. Gene aynı aramada, Eruygur’un Genelkurmay Başkanı Büyükanıt hakkında bir dosya hazırladığı tespit edildi.

9 Temmuz 2008
Amerikan konsolosluğuna saldırı düzenlendi.
Çatışmada üç polis memuru ve saldırganlar öldü. Saldırganlardan Erken Kargın’ın Ergenekon tutukluları ile pekçok telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi.

9 Temmuz 2008
Özkök, Milliyet gazetesine röportaj verdi, darbe günlüklerindeki iddiaları reddetmedi.
Emekli Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Milliyet gazetesine verdiği röportajda, kendi görev yaptığı süre zarfında bazı üst rütbeli subayların bir darbe hazırlığında oldukları iddialarını reddetmedi. Özkök mahkemeye ifade verme konusunda ise, “zamanı gelince düşünürüz” dedi. Özkök, Nisan 2009’da ise Ergenekon savcıları ile İzmir’de görüştü.

14 Temmuz 2008
İlk iddianame mahkemeye sunuldu.
İlk iddianame hazırlanarak mahkemeye sunuldu. İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesinin 25 Temmuz tarihinde davayı kabul etmesiyle de süreç resmen başlamış oldu. Altıncı dalga’da tutuklanan sanıklar ve ETÖ davasının kilit konularından birini oluşturan darbe günlükleri bu iddianamede yer almadı. Altıncı dalga ile onuncu dalga arasındaki sanıklar, ikinci iddianamede yer alıyorlar.

23 Temmuz 2008
Yedinci dalga operasyonları gerçekleşti.
Ergenekon’un yedinci dalgasında, İşçi Partisi üyeleri ve muhafazakar çizgide yayın yapan Milli Çözüm dergisi üyelerine yönelik operasyonlar yapıldı. Savcılığın talebi üzerine 26 kişi gözaltına alındı.

14 Ağustos 2008
Emekli Albay Arif Doğan yakalandı.
Emekli Albay Arif Doğan tutuklandı. 14 Temmuz tarihinde Doğan’a ait İstanbul Beykoz’daki bir evde yapılan aramalarda 2 kalaşnikof tüfek, 1000 adet mermi, 1000 boş mermi kovanı ile 280 adet el bombası bulunmuştu. Doğan’ın Veli Küçük’ten önce Diyarbakır’da JİTEM sorumlusu olarak çalıştığı iddia ediliyor. Bu tutuklama ile ETÖ soruşturması Fırat’ın doğusuna uzanmaya başladı ve Güneydoğu’da terörle mücadele döneminde ortaya çıkan yasadışı oluşumlar da ilk kez incelenmeye başladı. Soruşturmanın sonraki aşamalarında, Doğan’ın Yalova’da görevli iken, Amerika’daki bir akrabasına bir milyon dolar havale yaptığı ortaya çıktı. Bu paranın kaynağı bilinmiyor.

3 Eylül 2008
Kocaeli Jandarma Komutanı, Silahlı Kuvvetler’i temsilen Ergenekon tutuklusu generalleri ziyaret etti.
İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olmasından üç gün sonra, Kocaeli Jandarma Komutanı Korgeneral Galip Mendi, Ergenekon davasından tutuklu olan emekli generaller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’u ziyaret etti. Ziyaret, kamuoyuna Genelkurmay’ın web sayfasına koyduğu bir açıklama ile duyuruldu. Açıklamada ziyaretin Silahlı Kuvvetler adına yapıldığı belirtildi.

18 Eylül 2008
8. Dalga operasyonları gerçekleşti.
Sekizinci dalga tutuklamalarla ilk kez muvazzaf subaylar da gözaltına alındı. Beş teğmen ve bir askeri okul öğrencisinin yanı sıra eski Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Levent Temiz, 'Sisi' lakaplı Seyhan Soylu, sanatçı Nurseli İdiz'in de aralarında bulunduğu toplam 11 kişi gözaltına alındı. Teğmenler, Ergenekon’un alt birimlerinden olan Karargah Evleri yapılanmasında görev almakla suçlanıyor.

23 Eylül 2008
9. Dalgaoperasyonları gerçekleşti.
Gazeteci Tuncay Özkan, İstanbul eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın da aralarında bulunduğu 16 kişi tutuklandı.

20 Ekim 2008
Ergenekon Davası’nda yargılama başladı.
Yargılama iddianamenin okunmasıyla başladı.

17 Aralık 2008
Danıştay davası ve Ergenekon davası birleştirildi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Mayıs 2006’daki Danıştay baskını davası ile Ergenekon davasının birleştirilmesine hükmetti. Bu karar 19 Nisan 2009’da, Danıştay davasına bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince onaylandıktan sonra, en son, 19 Mayıs 2009’da da Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince onaylandı ve bu iki dava birleştirildi.

7 Ocak 2009
10. Dalga- Orgeneral Kılınç, Tümgeneral Şenel ve eski YÖK Başkanı Gürüz gözaltına alındı.
12 ilde düzenlenen operasyonlarda aralarında muvazzaf subayların da bulunduğu 37 kişi gözaltına alındı. Eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, emekli Tümgeneral Erdal Şenel, yazar Yalçın Küçük, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Yarbay Mustafa Dönmez, eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin, emekli General Kemal Yavuz gözaltına alınanlar arasında. Operasyon, İbrahim Şahin’in telefonda Sivas Ermeni Cemaati’nin liderlerine suikast emrini vermesiyle başladı. Ayrıca Bedrettin Dalan’a ait olan İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi binalarında ve emekli Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun evinde de aramalar yapıldı. Bu aramalardan üç ay sonra, 20 Nisan 2009 tarihinde ise, İstek Vakfı’na ait bir arazide çok sayıda silah ve patlayıcı madde ele geçirildi.

08 Ocak 2009
Pekçok şehirde yapılan kazılarda saklı cephanelikler bulundu.
10. Dalga’da tutuklanan İbrahim Şahin’in evindeki krokilerden yola çıkan polis, pek çok şehirde başlattığı kazılarda saklı cephanelikler buldu. En büyük cephanelik ise Ankara Gölbaşı’nda açığa çıkarıldı. Ayrıca Yarbay Mustafa Dönmez’in evinde bulunan krokilerden yola çıkan polis Ankara Sincan’da çok sayıda patlayıcı madde ele geçirdi. Burada ele geçirilen el bombaları, Ümraniye’de 12 Haziran 2007’de bulunan el bombaları ile aynı kafile numarasına sahip. Ayrıca Ankara, Trabzon, Antalya, Sakarya ve Sivas’ta ufak çaplı cephanelikler de ele geçirildi.

14 Ocak 2009
Firari General Levent Ersöz Ankara’da yakalandı.
Ergenekon davasının kilit sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Ankara’da bir hastanede yakalandı. Polis tarafından arandığını öğrenince Moskova’ya kaçtığı tahmin edilen Ersöz, 2008 Temmuz’undan beri firari idi. Ertesi gün Ersöz’ün evinde yapılan aramalarda eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e ait telefon görüşmelerinin ses kayıtları bulundu.

15 Ocak 2009
Tuncer Kılınç’ın sorgu tutanakları “Encümen-i Daniş” tartışmasını başlattı.
10. dalgada tutuklanan Tuncer Kılınç’ın sorgusunda savcıların kendisine “Encümen-i Daniş” hakkındaki bilgilerini sorduğunun anlaşılması, kamuoyunda Encümen-i Daniş’in Ergenekon’un üst kurulu olup olmadığı tartışmasını başlattı. Encümen-i Daniş, emekli üst rütbeli subaylar, bürokratlar, diplomatlar ve eski siyasetçiler gibi yüksek profilli kişilerden oluşuyor. Encümen üyeleri iki haftada bir yapılan gizli toplantıları kabul etti, ama Encümen ile Ergenekon arasındaki ilişkiyi reddetti.

22 Ocak 2009
11.Dalga operasyonları gerçekleşti.
Ankara ve İstanbul'da düzenlendi. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, araştırmacı Erhan Göksel, Elazığ Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Ayhan Atabek ve Emniyet Amiri Servet Kaynar'ın da aralarında bulunduğu 11'i polis 18 zanlı ile 8 muvazzaf subay gözaltına alındı. Mustafa Özbek, 10 polis ile muvazzaf subaylardan 7'si tutuklandı.

27 Şubat 2009
Karadayı’nın ses kayıtları ortaya çıktı.
Emekli Genelkurmay Başkanı Hakkı Karadayı’ya ait ses kayıtları internet sitelerinde dolaşmaya başladı. Kaydedilen konuşmada Karadayı, cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl müdahale ettiğini ve geçmiş yıllarda gerçekleşen darbelerde üstlendiği rolleri anlatıyor.

06 Mart 2009
Mustafa Balbay tutuklandı.
Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay tutuklandı. 16 Mart’ta bilgisayarından elde edilen günlükler bir internet haber portalında (tempo24.com.tr) yayınlandı. Günlüklerde Mustafa Balbay ayrıntılı bir şekilde darbe planlarını anlatıyor.

08 Mart 2009
Ölüm kuyuları açıldı.
8 Mart’ta, Diyarbakır Savcılığı’nın talebi üzerine, Şırnak Cizre’de, ölüm kuyusu olarak nitelendirilen asit kuyularında incelemeler başlatıldı. 14 Mart’ta 22 kadar kemik parçası, bir insan kafatası ve bazı kıyafet parçaları bulundu. 23 Mart’ta, bölgede 1990-1996 yılları arasında görev yapmış olan Albay Cemal Temizöz, Kayseri’de tutuklandı.

10 Mart 2009
İkinci iddianame hazırlandı.
İkinci iddianame hazırlandı. Yargılama 20 Temmuz’da başlayacak. 2000 sayfaya yaklaşan iddianame altıncı dalgadan dokuzuncu dalgaya kadar tutuklanan kişileri içeriyor. Sonraki dalgalar için üçüncü bir iddianame hazırlanacak. İddianame beş kısımdan oluşuyor. İlk kısımda ilk iddianame özetlenirken ikinci kısımda Ergenekon örgütü hakkında bilgi veriliyor. Üçüncü ve dördüncü kısımlarda ise örgütün eylemleri ve işlediği suçlar anlatılıyor. Son bölümde ise sanıkların işledikleri bireysel suçlar yer alıyor.

13 Nisan 2009
12. Dalga- Rektörler tutuklandı.
Başkent Üniversitesi rektörü Mehmet Haberal, İnönü Üniversitesi eski rektörü Fatih Hilmioğlu, Samsun Üniversitesi eski rektörü Ferit Bernay, Uludağ Üniversitesi eski rektörü Mustafa Yurtkuran ve Cumhuriyet gazetesi yazarı ve emekli öğretim üyesi Prof. Erol Manisalı, 12. dalga operasyonunda gözaltına alındı.

20 Nisan 2009
İstek Vakfı’na ait arazide cephanelik bulundu.
İstek Vakfı’na ait Beykoz’daki bir arazide yapılan kazılarda çok sayıda silahlı madde ve patlayıcı ele geçirildi. Vakıf, arazinin askeri bölgeye dahil olduğunu açıklayarak silahların orduya ait olabileceğini ima etti. Fakat bu açıklama 29 Nisan tarihinde Genelkurmay tarafından yalanlandı. İstek Vakfı’nın başkanı Bedrettin Dalan, Ergenekon Davası’nda firari durumda. Dalan halen ABD’de yaşıyor.

18 Mayıs 2009
Türkan Saylan öldü.
Ergenekon soruşturması kapsamında evinde arama yapılan Türkan Saylan kansere yenik düştü. Cenazesi 19 Mayıs’ta büyük bir kalabalığın katılımı ile kaldırıldı.

4 Haziran 2009
13.Dalga-Poyrazköy’deki cephanelikle ilgili soruşturma sonucunda pekçok muvazzaf asker tutuklandı.
Beş şehirde eşzamanlı olarak yapılan onüçüncü dalga operasyonunda 16 sı asker 20 kişi tutuklandı. Tutuklanan askerlerin Poyrazköy’deki cephanelik ile ilgili olarak tutuklanan Yüzbaşı Levent Pektaş ile irtibatlı oldukları sanılıyor.

10 Haziran 2009
Ergenekon Davası’nda yüzüncü duruşma yapıldı.
20 Ekim 2008’de başlayan Ergenekon Davası’nda 100. Duruşma 10 Haziran 2009’da yapıldı. Arada geçen 233 günde 100 duruşma gerçekleştirilmiş oldu.

12 Haziran 2009
Taraf Gazetesi AKP’yi ve Gülen grubunu bitirmeyi hedefleyen bir askeri eylem planını yayınladı.
Taraf Gazetesi Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen bir belgeyi yayınladı. İrtica ile mücadele başlığı altındaki belge AKP ve Gülen grubunu bitirme planlarını içeriyor. Belgeye göre Gülen grubunu silahlı bir örgüt olarak gösterebilmek için, polisin gruba ait evlerde silahlar bulmasının sağlanması planlandı. Belgedeki eylem planına göre Gülen grubu ile PKK arasında işbirliği olduğu, grubun CIA ve MOSSAD ile irtibatlı olduğu, Ergenekon davasının arkasındaki güç olduğu intibaını uyandırmak amaçlanıyor. Plan ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın da itibarını sarsmayı hedefliyor. Belgenin yayınlanmasından birkaç gün sonra 16 Haziran’da AKP belge ile ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulundu ve başbakan partisinin bu konuda sessiz kalmayacağını açıkladı. Askeri savcılık da belgeyle ilgili inceleme başlattı, ancak 23 Haziran tarihinde belgenin sahte olduğuna ve Dursun Çiçek’in yargılanmasına ihtiyaç olmadığına hükmetti.

25 Haziran 2009
Askere sivil yargı yolunu açan düzenleme meclisten geçirildi.
AB uyum kriterlerini sağlamak için Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikle askeri personel barış zamanında sivil mahkemelerde yargılanacak. Bu değişiklik darbe teşebbüsünde bulunan askeri personelin de sivil mahkemelerde yargılanmasını gerektiriyor. Yasanın getirdiği bir diğer değişikliğe göre de, siviller savaş ve olağanüstü hal durumu haricinde askeri mahkemelerde yargılanamayacak. Ertesi gün düzenlediği basın konferansında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hem Taraf gazetesinde yayınlanan eylem planı, hem de Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliklerden askeriyenin duyduğu rahatsızlığı ilan etti. CHP de yasayı destekleyen oy vermesine rağmen 13 Temmuz’da değişikliğin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme 23 Temmuz’da CHP’nin başvurusunu gündemine almayı kabul etti.

30 Haziran 2009
Dursun Çiçek ve sekiz albayın ifadesi alındı.
Askeri savcının Dursun Çiçek hakkındaki soruşturmaya gerek yok kararından sonra Ergenekon savcıları Çiçek ve diğer sekiz albayın ifadesini aldı. Aynı gün sevkedildiği mahkeme tarafından tutuklanan Dursun Çiçek, ertesi gün bu kararın bozulmasıyla serbest bırakıldı.

16 Temmuz 2009
Albay Cemal Temizöz’ün faili meçhul cinayetlerle ilgili yargılanmasına başlandı.
Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetlerle ilgili olarak Kayseri Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz’ün yargılaması Diyarbakır’da başladı. Temizöz, Şırnak Cizre’de görevli olduğu dönemde terörle mücadele adı altında yirmi kişinin öldürülmesinden sorumlu olmakla suçlanıyor.

18 Temmuz 2009
Anayasa Mahkemesi, üye Osman Paksüt’ün yargılanmasına izin vermedi.
Anayasa Mahkemesi Cuma günü verdiği kararla, Başkanvekili Osman Paksüt’ün Ergenekon sanıkları ile ilişkisi ve bu sanıklara bilgi sızdırmak suçundan yargılanmasına gerek olmadığına hükmetti. Mahkeme Paksüt’ün bilgi sızdırdığının anlaşılmasına rağmen bu konuda ele geçen belgeler yasal yollardan toplanmadığı için Paksüt’ün yargılanamayacağına hükmetti.

20 Temmuz 2009
Ergenekon Davası’nda ikinci aşama başladı.
İkinci Ergenekon iddianamesinden sonra açılan 56 sanıklı davanın ilk duruşması yapıldı. İkinci iddianame darbe teşebbüslerini içeriyor, ve 56 sanık arasında emekli generaller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur da bulunuyor. 16’sı halen tutuklu bulunan 56 sanıklı iddianamde, 13 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet talebinde bulunuluyor. Mahkemenin ilk olarak ikinci davayı 86 sanıklı ilk dava ile birleştirip birleştirmeyeceğine karar vermesi bekleniyor.

20 Temmuz 2009
Üçüncü İddianame mahkemeye sunuldu.
Ergenekon savcıları üçüncü Ergenekon İddianamesi’ni, Ergenekon davasına bakan 13. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine sundu. Üçüncü iddianame 1454 sayfadan oluşuyor ve 37 si halen tutuklu bulunan 52 sanığı içeriyor. Bu iddianameye dahil olan sanıklar 10 Ocak 2009 ila 17 Nisan 2009 arasında tutuklanmışlardı. (11. Dalga ve sonrasında)

27 Temmuz 2009
HSYK ve Adalet Bakanlığı Ergenekon savcılarının ataması hakkında uzlaşmaya vardı.
Bazı HSYK üyelerinin Ergenekon savcılarının görev yerlerinin değiştirilmesini talep etmesi ile başlayan üç haftalık kriz 27 Temmuz’da varılan uzlaşmayla çözüldü. Ergenekon savcıları yerlerinde kalırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Turan Çolakkadı’nın yanına aynı yetkilere sahip Olcay Seçkin atandı. Üç hafta süren kararname krizinde hem Adalet Bakanlığı hem de HSYK birbirlerini yargıya müdahale etmekle suçlaması büyük bir tartşma yaratmıştı. Tartışmalar HSYK üyesi Ali Suat Ertosun’un Ergenekon sanığı Engin Aydın ile buluşmasının fotoğraflarının gazetlerde yayınlanmasından artışmalar daha da alevlenmişti.

Bugün 324 ziyaretçi (433 klik) kişi buradaydı.

ergenekon1

KÖŞE YAZILARIM

RESİM ALBÜMÜ

VİDEO ALBUMÜ

SAYFA GEZGİNİ

DOST SİTELER

ÇOK OKUNANLAR

MEDYA