AHMET ÜNAL
yaratilisvekader
YARATILIŞ VE KADER GERÇEĞİ |
İmanın altı esasından birisi kadere imandır. Kadere iman, her şeyin Cenâb-ı Hakk’ın bizzat ilmiyle ve takdiriyle vücuda geldiğine inanmaktır. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “Ne yeryüzünde vaki olan, ne de sizin başınıza gelen hiçbir musîbet yoktur ki, biz onu yaratmadan evvel o, bir kitapta yazılmış olmasın. Doğrusu bu, Allah’a pek kolaydır.” Bir diğer âyette ise Cenâb-ı Hak: “Hazinesi bizim katımızda olmayan hiçbir şey yoktur. Biz onu ancak belli bir kadere (ölçüye) göre indiririz” buyurur. Kaderi, her şeyi ve bütün kâinatı kapsayan bir muazzam program olarak telâkki etmeliyiz. Bu çerçevede biz de kaderin hükmü altındayız. Çünkü kâinatta “ahsen-i takvîm” makamı verilen ve en güzel biçimde yaratılan insanın programsız, plânsız ve rastgele yaratılması aslâ düşünülemez. |
Yaradılış ve KaderLevh-i MahfuzCüz-i İrademizKader ve KazaYaratılış ve Kader