Osmanoğlulları’nın Aile Vakfı
|
Osmanoğulları |
İki büyük dünya savaşı sonunda Avrupa tarihini oluşturan en büyük hânedanlar sona erdi. 4’ü imparatorluk hânedânı idi: Rusya’da Romanof’lar, Almanya’da Hohenzollern’ler , Avusturya-Macaristan’da Habsburg’lar, Türkiye’de Osmanoğulları. Ve daha birçok krallık hânedânı. Rusya’da komünistlerin vahşice yok ettikleri Romanof’lar hariç, hiçbir hanedan Osmanoğulları derecesinde olumsuzluklara mâruz kalmadı.
Osmanoğulları, 2700 yıllık Türk tarihinin en büyük ailesidir. Göktürk, Selçuklu, Timur hanedanlarından bile büyük… Ertuğrul Gazi’den (1191-1281) İkinci Abdülhamîd’e (1842-1918) kadar iki düzine dâhi çıkardı. 1516-1924 arasında hilâfet (halîfelik) tâcını da büyük liyakatle taşıdı.
Sürgün Yolunda
|
Sultan Abdulmecid |
Atatürk, yetişkin (18 yaş üzeri) şehzâdelerin çıkarılmasını tasarlarken, İsmet Paşa müdahale etti. Hânedan üyesi olmayan, tahta geçmeleri akıldan bile geçmeyen bir sürü insanı kafileye kattı (o tarihte bebekler dahil hânedan 37 şehzâde ve 42 sultandan ibaretti). Bunlar ebediyyen Türkiye topraklarından çıkarılıyorlardı, transit geçmeleri bile mümkün değildi. Osmanoğulları’nın her şeyine el konuldu. Türkiye dışındaki varlıklarının hiçbirini o devletler, Türkiye’deki uygulamayı emsal göstererek vermediler (verilmemesi için Ankara’dan da yazı gönderildi). Hânedanın yabancı bankalarda kuruşu yoktu. Sultan Vahîdeddin büyük akılsızlık edip Türkiye’yi terk ederken bir avuç elmas almayı bile düşünmemişti.
Her Türk’ün elbette dokunulmaz malı mülkü varken, Osmanoğulları’nın her şeyi yağmacıların, dolandırıcıların, azınlıkların eline geçti. Millî Mücadele kahramanlarının hiçbirinin bu iğrenç yağmaya katılmadığını belirtmem gerekir. Keşke Atatürk’ün silâh arkadaşları paşalara İstanbul’da birer hânedan köşkü, yalısı, konağı verilse idi, millî vicdan bunu onaylardı. Şimdi Şehzâde Osman Salâhaddin Efendi Osmanoğlu, Hânedan için bir vakıf kurulacağını bildirdi. Zira günümüze kadar Türk prens ve prenseslerinin çoğu, feci şartlarda yaşadılar. Millî ayıbımız olarak tarihe geçecektir. Derin devlet, hânedânın dışarıdaki faaliyetlerini izleyip vakit harcadı. Zira Türkiye aleyhinde faaliyet şöyle dursun, kem söz söyleyen çıkmadı.
|
Kanuni Tuğrası |
Bugün Osmanlı Ailesi
Osmanoğulları Hânedânı şu anda 22 şehzâde+16 sultan denen prensesten oluşuyor (18 yaş üzerindekiler sadece 18 şehzâde+13 sultan). Bunlar Hânedân âzâsıdır (üyesi). Sultan (prenses) çocukları olan 23 sultan-zâde (prens) ve 13 hanım-sultan (prenses). Hânedân üyesi değil, Hânedân mensûbu’dur. Bunlara gene aynı sayılarda Dâmâd denen sultan eşleri ve Hanımefendi denen şehzâde eşlerini eklemek gerekir, bunlar da prens ve prenses statüsündedirler. Bunlar ülkemizde bilinmiyor. Halbuki Avrupa cumhuriyetlerinde, eski hânedanlarına ait her şey dikkatle izlenir, bugünkü nesil tarafından da bilinir. Bizim böyle bir konumuz olmamasına, konunun hiç değilse devlet dışında tutulmasına çok gayret gösterildi.
Vakıf Teşebbüsleri
Bugün en yaşlı sultan, Nasl-i Şâh Sultan’dır (Dolmabahçe Sarayı’nda 1921’de doğdu). Son halîfe İkinci Abdülmecîd’in oğlunun kızıdır. Annesi ise, son
|
Tuğrai Sultani |
pâdişah (hâkan) Sultan Vahîdeddin’in kızıdır. İstanbul’dadır. En yaşlı şehzâdeye, Hânedan Reîsi deniyor. Osman Bâyezîd Efendi’dir (1924). Amerika’da yaşıyor.
1703’te en yaşlı şehzâdenin tahta geçmesi kesinlik kazandı. (Babadan büyük oğula) sistemi bırakıldı. Osman Bâyezîd Efendi, Osmanlı Vakfı’nın başkanlığını kabûl etmişse de, yaşı dolayısıyla, fahrî (onursal) durumda kalacağı anlaşılıyor. Vakfı fiilen, Hânedân’ın en faal üyesi olan 5. Murad (ilâveten anne tarafından Sultan Reşid) dalından Şehzâde Osman Salâhaddin Efendi (1940) yönetecektir. Sultan Hamid’di, Osmanlı’ydı diye yeri göğü inleten gerçek aydınlarımızın, zenginlerimizin konunun tarihî önemine yakışır ciddi meblağlarla vakfı desteklemeleri gerekir. Bu millî utançtan mutlaka kurtulmalıyız. Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan’ın bir işareti şarttır. Bunu yapacak millî seciyeye ve cesarete sahiptir.İslâm Konferansı Genel Sekreteri kadîm dostum Prof. Ekmeleddin İhsanoğlu‘nun da vakıf için üye devletlerin dolar milyarderlerini uyarmasını bekliyoruz.
Halîfe padişahlarının çocukları ile ilgilenenler olacaktır. Birçoğunun dedelerinin bu şanlı hanedanın nice lütfunu gördüğü malûmdur.
Bibliyografya:
Tahsin Yılmaz Öztuna,”Durum”, Türkiye Gazetesi, 19 -20.07.20010,
|