BİZANS'A MEKTUP.
|
Bizans ismiyle adlandırılan Doğu Roma İmparatorluğu, Roma Devleti’nin ikiye ayrılmasından sonra başkent İstanbul olarak 1453′e kadar devamiyetini sürdürdü. Fakat bu tarihten önce İstanbul çok sayıda kuşatmaya şahit olmuş, başta Türkler olmak üzere Araplar, Bulgarlar ve Ruslar tarafından defeaten muhasara edilmiştir. 11. asırda yaşayan Kaffâl isimli âlimin, Romalılarla yapılan muharebeden önce onlardan gelen bir mektuba yazdığı cevap, tarihî kaynaklara şu şekilde geçecektir:
Mektup :
11. asırda Müslümanlarla Bizanslılar arasında muharebe olmuş, bu savaşa Horasan ve Mâveraünnehr Müslümanları da katılmıştır. Büyük âlim Kaffâl da bunlar arasında bulunuyordu. Bu sırada, Bizanslıların kumandanı
|
Peygamber Efendimizin civar hükümdarlara gönderdiği mektuplardan bir tanesi
|
bir şiir yazdırıp, İslâm memleketlerine gönderdi. Bu şiirde, Müslümanlar kötülenmeye çalışılıyor ve içerisinde bir takım tehditler barındırıyordu. Onun için karşılık olarak esaslı bir cevap gerekiyordu. Orduda Horasan, Medâin ve Şamlı edebiyatçı ve şâirler de bulunuyordu. Yazılan cevabî şiirler arasında en beğenileni Kaffâl’inki oldu. Tercüme olarak aldığımız şiirin en mühim kısımlarında düşmana şöyle hitap ediliyordu.
Zulum Yapma :
Bana münâzara usüllerinden haberi olmayan birinin sözü ulaştı. Kendisine, lâyık olmadığı vasıfları yükleyerek yalanlar söylermiş. Bir de kendisini “temiz kral” diye nitelendiriyor. Halbuki kalbi Allah’a şirk pisliği ve elbiseleri de görünen kirlere bulaşmış bir kimse, nasıl temizlik iddiasında bulunabilir? Bir de “Ben Mesîhîyim” diyor. Halbuki
o dediği gibi değildir. Kalbi kaskatı olmuş, çoluk çocuk demeden herkesi öldüren bir kimse, Hazreti Îsa gibi mübârek ve merhametli bir Peygamberin yoluna nasıl tâbi olur? Eğer hakkı bulmak istiyorsan, yavaş hareket et, zulüm yapma! Aslı olmayan elbiseyi giyen gibi, kendinde olmayan şeyle kibirlenme! Biz, sizin bizden aldığınız yerleri fazlasıyla geri aldık. Seni ve askerlerini geldiği gibi kovduk. Biz, sahip olduğumuz Müslümanlık nimetinden dolayı sizden çok üstünüz. Sen, işgal edeceğinizi söylediğin birçok yerler saydın. Halbuki bunlar ancak rüyâ gören kimsenin söyleyebileceği şeylerdir. Kim ki, putperestliği yaymak için şarkı ve garbı almayı dilerse, o kötü ve habîs bir insandır. Hiçbir vakit
|
1453 Muhasara
|
muvaffak olamayacaktır!
Aramızda Kılıcı Hakem Yapalım.
Öyleyse kim Bizanslılara benim nasîhatimi iletir! Onun üzerine genç-ihtiyar bütün Horasanlılar geliyor, gâzier, şehid olmak için koşuyor. Eğer haktan yüz çevirirlerse, hak her zaman açık ve ortadadır. Onu kimse yok edemez. Geliniz ey Romalılar! Aramızda kılıcı hakem yapalım. Çünkü o, eğer savaş olacaksa en âdil bir hakemdir. Allahü teâlâ bize mükâfatlar ve iyilikler versin. O, bizim için kâfi ve koruyucudur. O ne güzel mevlâdır! Lütuf ve ihsanıyla, feth-i Kostantiniyye’yi (İstanbul’un fethini) Müslümanlara nasip etmesini temenni ediyoruz!
|