AHMET ÜNAL
MU
MU UYGARLIĞI Ezoterik kaynaklara göre İnsanoğlunun ana vatanı (dünyanın en eski yerleşim merkezi), din, mitoloji, efsane, destan ve sembollerin doğduğu yer "MU kıtası"dır. Yine aynı kaynaklara göre, bu kıta yaklaşık 70.000 yıl önce üzerinde yaşayan 64. milyon insanla birlikte sulara gömülerek yok olmuştur.
Yani MU kıtası hakkında anlatılanlar tamamen soyut bilgilerdir ve bu bilgileri kanıtlayabilecek hiçbir bulgu veya belge mevcut değilken bazı araştırmacı bilim adamları dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunmuş olan tabletlerdeki yazı ve sembollerin ezoterik bilgileri kanıtlar nitelikte olduğunu ileri sürmektedirler. Henüz sembolleri dahi tam okuyamayan bu sözde bilim adamlarının yaklaşık 5 bin yıl önce yazılmış tabletlerdeki bilgilere dayanarak 70. bin yıl önceki bir uygarlığın varlığını savunmaya kalkışırlarken bu tabletlerin de ezoterik bilgilere dayanarak yazılmış olabileceğinden nedense hiç bahsetmiyorlar (5 bin yıl önce yazılmış olduğu saptanan bir tablette, 70 bin yıl öncesi anlatılıyorsa, Devamı için Tıklayınız |
|
KAYIP KITA Kadim uygarlıklar hakkında bir yazı yazma isteği, her birimizin belki de ana vatanı olan bu ülkeleri tanımanın ötesinde, büyük bir değişim dönemi içinde olan günümüz uygarlığının Mu ve Atlantis gibi batık uygarlıkların yıkım önceki dönemlerine benzer dönemlerden geçiyor olmaları ve özellikle yaşamakta olduğumuz topraklardaki insanların Mu ve Atlantis uygarlığıyla olan köken bağlarının ve psişik yapılarımızın daha fazla anlaşılması temeline dayanıyor.
Bu uygarlıklar hakkındaki ilk bilgileri Plato ve Eflatun’dan öğreniyoruz. Mu kıtası hakkında en yaygın bilgiler, İngiliz albay James Churchward’ın Tibet’te yaptığı araştırmalara dayanır. Bu araştırmalarla ilgili dört adet kitap yayınlanmıştır. Churchward Tibet tapınaklarında bulduğu tabletleri oradaki rahiplere tercüme ettirmiş, elde ettiği bilgiye göre Büyük Okyanusta Asya Kıtası ve Amerika Kıtası arasında Avustralya’nın iki katı büyüklüğünde bir kıtanın bulunduğu ve bu kıtanın yaklaşık 12.000 yıl önce batmış olduğuna dair bilgilere ulaşır. Devamı için Tıklayınız |
|
ATLANTİS Atlantis Uygarlığı, insan ruhunun derinlerine gömülüdür ve ne denli rasyonalize etmeye çabalarsak çabalayalım, farklı kisveler altında yeniden ve yeniden ortaya çıkma alışkanlığı içindedir. Ve bu yüzden bilim kalelerinden daha güçlü müttefikler edinmiştir kendine. Bu nedenle gerçekle kurgunun yeterli bir değerlendirmesini yapabilmek ve bilmeyenlere Atlantis konusunu sergilemek istedim. Bunun için öncelikle bilim insanlarının sonrasında da kimi psişiklerin görüşlerine yer verdim.
Atlantisli sömürgecilere yakıştırılan kadim kalıtların çoğu, özellikle de gerek araştırma, gerekse mantığın, bulundukları yükseltide inşa edilmelerinin olanaksız olduğu söylediği kentler, bence Atlantis’le ilgili değil MuUygarlığıyla ilintilidir. Mu uygarlığının en büyük evladı Atlantis’tir. Atlantis’te Grönland’a yakın bölgelerden İrlanda’yı içine alacak şekilde bütün Kuzey Doğu Amerika’nın doğu kıyılarından aşağıya doğru, Güney Amerika’nın doğu Devamı için Tıklayınız |
|
Bugün 328 ziyaretçi (437 klik) kişi buradaydı.