ZENOBIA (ZENNUBE)
Julia Aurelia Zenobia adıyla M. S. 240 yılında dünyaya gelir. Arapça; Zenübya Bat Zaddai, Türkçe’de Zennube ya da Zeynep olarak bilinmekle birlikte Zeynubiye,
|
Zenobiya, Zabuniye, Zaynubiye, Zeyneb, Zeyno gibi adlarla da anılmaktadır.
Kaynakların bazılarında adı, Xenobia ya da Septimia Zenobia olarak geçer (evlilik sonrasında kocası Septimius Odaenathus’tan Septimia ekini almıştır). Zenobia’nın adı, resmi kayıtlarda Bat-Zabbai (Al Zabba’nın kızı) şeklinde geçmektedir. Hem annesi hem de kendisi "güzel, uzun saçlı biricik" anlamına gelen Al-Zabba adıyla anılan Zenobia, Arapça Zeyn-u Eb’den birleştirilmiş bir sözcük olup, Babasının süsü ya da Babasının güzelliği anlamını taşımaktadır.
M. S. III. yüzyılda Suriye'de hüküm süren Palmira İmparatorluğu'nun kraliçesi ve Kral Septimius Odaenathus'un ikinci karısıdır. Kral ölünce yönetimi ele geçirir ve Roma imparatoru Aurelian tarafından tutsak alınana değin imparatorluğu yönetir. Tutsak düştükten sonra İtalya’nın Tibur (Tivoli) kentinde zorunlu ikamete tabi tutulan Zenobia, yönetimde kaldığı süre zarfında Suriye, Lübnan, Filistin, Mısır ve Anadolu'nun güney ve doğu bölgelerini denetimine alır.
Zenobia, Palmira kentinde doğar ve büyür. Babası Zabaii ben Selim ya da Julius Aurelius Zenobius, M. S. 229’da Suriye'de bir klan lideri, annesi büyük bir olasılıkla Mısırlıdır. Kesin olmamakla birlikte annesi Mısırlı olduğu için Zenobia’nın, Antik Mısır dilini ve kültürünü iyi bildiği sanılmaktadır. Zenobia’nın mensup olduğu Arap Emesa kraliyet ailesi, Humus kökenliydi. Fas prensesi Julia Urania (Drusilla) ile Mısır kraliçesi VIII. Kleopatra'nın bu Emesa kraliyet soyundan geldiği bilinmektedir.
Güzelliği ve zekiliğiyle tanınan Zenobia’nın, koyu bir teni, inci beyazlığında dişleri, siyah ve parlak gözleri ve güzel bir yüzü vardı. Ezgisel ve güçlü bir sese sahipti. Antik Yunanca, Aramice, Arapça ve Latince bilen ve tarihe büyük bir ilgisi bulunan Zenobia, başta Homeros ve Eflatun olmak üzere öteki Yunan yazarların çalışmalarını izlerdi.
|
Avcılık yapmak ve içki içmek onun en büyük zevklerindendi.
258’de kendisiyle evlendiği Kral Septimius Odaenathus'un ikinci karısı ve Odaenathus'un ilk karısından olma oğlu Hairan'ın da üvey annesi oldu. Romalılar bölgede zayıflamaya başlayınca Odaenathus, Palmira bölgesinin tek hâkimi konumuna geldi. Karısı Zenobia da sürekli kralın destekçisi oldu.
Zenobia ile Odaenathus, M. S. 276 yılında doğan oğullarına Lucius İulius Aurelius Septimius Vaballathus Athenodorus adını verdiler. Arapçada, Tanrıçanın armağanı anlamına gelen Vaballathus, Odaenathus’un büyük babasının adı idi.
M. S. 267 yılında Zenobia’nın kocası Odaenathus ile oğlu Hairan bir suikast sonucunda yaşamlarını yitirdikleri zaman Vaballathus henüz bir yaşında olduğu için Zenobia, yönetimi ele aldı. Oğlu ve kendisi için isimlerine onursal Augusta ve Augustus eklerini almak, yönetimi ele alan Zenobia’nın yaptığı ilk iş oldu.
Palmira İmparatorluğu'nun sınırları, Zenobia tarafından kısa sürede genişletildi. Roma İmparatorluğu'nun, Sasani İmparatorluğu'nun saldırılarından korumaya çalışması kısa bir süreliğine de olsa Romalılarla barış içinde olmasına katkı sağladı.
Zenobia ve General Zabdas komutasındaki Palmira ordusu, M. S. 269 yılında kanlı bir
|
şekilde Mısır'a girdi. Romalı komutan Tenagino Probus komutasındaki kuvvetler, Palmiralıları Mısır'dan çıkarmaya çalıştı, ancak bunda başarılı olamadı. Probus komutasındaki Roma kuvvetleri başarılı olamayınca Zenobia, kendisini Mısır Kraliçesi olarak ilan etti. Zenobia’nın, askerlerle birlikte at sürüp kilometrelerce yol yürümesi, kendisine Savaşçı Kraliçe unvanını kazandırdı.
Anadolu'nun Ankara ve Kalkedon yakınlarına değin olan bölgeleri kontrol altına almayı başaran Zenobia’nın ordusu, Suriye, Filistin ve Lübnan’ı tamamen ele geçirdi. Böyle olunca Roma İmparatorluğu'nun denetimindeki ticaret yollarının tamamı denetim altına alınarak Palmira İmparatorluğu'na katılmak zorunda kaldı.
Başlangıçta Batı Galya İmparatorluğu’na sefer düzenlemekle meşgul olduğu için Palmiralıların egemenliğini kabullenmemekle birlikte geçici bir barış süreci içine giren Roma İmparatoru Aurelian, Galya’da üstünlük elde ettikten sonra Doğu topraklarını tekrar ele geçirmek üzere harekete geçerek kuvvetlerini Suriye’ye sevk etmeye başladı.
Antakya yakınlarında karşı karşıya gelen Aurelian kuvvetleri ile Zenobia kuvvetleri çarpışmaya başladı. Aurelian’ın kuvvetleri karşısında dayanamayıp bozulan Palmira ordusu, Antakya ve Emesa kentlerine çekilmek zorunda kaldı.
Roma ordusu henüz gelmeden Emesa'daki hazinelerini başka yere naklettiren Kraliçe Zenobia ile oğlu, deve sırtında Sasanilerden yardım dilemek üzere kaçmaya başladılar.
|
Ancak Fırat Nehri yakınlarında Roma süvarileri tarafından ele geçirildiler. Öte yandan Palmira ordularının, Roma kuvvetlerine teslim olmasıyla imparatorluk, sona erdirildi.
Fırat Nehri yakınlarında Romalı süvariler tarafından ele geçirilen Zenobia ile oğlu Vaballathus, Aurelian tarafından Roma'ya tutsak olarak götürüldü. Ancak oğlu Vaballathus, daha Roma’ya varmadan yolda yaşamını yitirdi. 274 yılında İmparator Aurelian tarafından Roma'da düzenlenen zafer geçidi sırasında Zenobia, altından yapılma zincirlerle bağlanmış bir biçimde Romalılara teşhir edildi. İmparator Aurelian, zarafeti ve güzelliğiyle Romalıları etkileyen Zenobia'nın yaşamını teminat altına aldı. Tibur'da (Tivoli) son derece iyi koşullarda yaşamını idame ettiren ve Roma'da sosyal bir elit, filozof ve saygı duyulan bir hükümdar olarak kabul gören Zenobia, ismi belirsiz bir Roma valisi ve senatörü ile evlendi.
Zenobia'nın bu tarih sonrasındaki yaşamına ilişkin kesin bilgi mevcut değildir. Araştırmacılardan bazılarına göre M. S. IV. yüzyıla değin yaşamını huzur içinde sürdürmüştür. Ancak kimi araştırmacılara göre de Aurelian bozgunu sonrasında daha Palmira'dan ayrılmadan önce maruz kaldığı bir suikast sonucunda yaşamını yitirmiştir.
|