AHMET ÜNAL
voynichkitabi
VOYNİCH KİTABI
Yale Üniversitesi kütüphanesinde yıllardır çözülmeyi bekleyen bir sır var. Bir el yazması olan bu sırrın yazarı belli değil. Hangi dilde yazıldığı da henüz çözülememiş. Bu bakımdan içeriği hakkında yalnızca fikir yürütebiliyoruz. Kaynağı da belli olmayan bu "sır"rın ne söylediği belli değilken, gökyüzüne dair çizimleri de bilim adamlarının merakını cezbediyor. Nedeni ise, bu denli çok gökyüzü çiziminin bulunduğu ancak kitabın dilinin çözülmesi ile öğrenilebilecek. Gizemlerle dolu bu kitap, geçmişte bir imparator tarafından satın alınmış; ancak yıllarca bir kütüphane rafında unutulmuş. Yale Üniversitesine ulaşmadan önce değişik ellerde binlerce dolara satılmış. Uzmanlar, bu gizem dolu kitabın 15. yüzyılda yazıldığı kanısında. Yaklaşık 200 sayfadan oluşan ve meraklıları arasında "Voynich Elyazmaları" olarak bilinen bu eser, 1912 yılında yeniden "keşfeden" bilimadamının adını taşıyor. Burada kitabın Güneş sistemimiz ile ilgili olduğu sanılan bir çizimini görüyorsunuz. Burada gösterilen bazı takımyıldızlara bugünkü bilim insanlarının pek âşinâ olmayışı, kitabın "gizemini" pekiştiriyor. Çağdaş astronomi tarihçileri, Yale'in Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 kodu ile saklanan bu esrarengiz kitapta gösterilen takımyıldızları tanımlayamıyor olmayı, gelişmiş kod çözücülerin kitabın dilini çözememiş olması yanında ihmal edilebilir bir beceriksizlik olarak görme eğilimindeler. Yine de bu esrarengiz kitap gösteriyor ki, bilim sadece gökyüzünde bekleyen dev gizemlerle değil, kendi küçük Dünya'mızdaki esrar ile de uzun zaman uğraşmak zorunda.
Voynich
Kripto analizistler, Roma'da bulunan 500 yıllık Voynich el yazmalarının, iki farklı dil ve karmaşık bir kodlama sistemiyle yazıldığını söylüyor. Şifresi hâlâ çözülemeyen defterdeki astronomi çizimleri, akla uzaylıları getiriyor! Çünkü Hubble teleskopunun fotoğrafını yeni çekebildiği Girdap Galaksisi, defterde ayrıntılarıyla resmedilmiş. Ayrıca Voynich'in 'botanik' bölümünde resmedilen bitkilerin hiçbiri dünyada bulunmuyor!.
Voynich Şifrecileri Delirtti.
Bu el yazması adını, onu 1912'de Roma yakınlarındaki Mondragone'de bir villada bulan antika kitap koleksiyoncusu Wilfrid M. Voynich'ten alıyor. Şu an ABD'deki Yale Üniversitesi'nin 'Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 koduyla kayıtlı bulunuyor. Araştırmalar, Voynich'in 15. yüzyılda yazıldığını gösteriyor. Peki sırrı hâlâ çözülememiş bu garip defterin içinde ne yazıyor? Bu soruya ne bizim ne de kripto analizistlerin verecek tatminkar bir cevabı var. Çünkü yapılan tüm denemeler, hatta şifrecileri motive etmek için açılan yarışmalara rağmen, Voynich'i hiç kimse 'tercüme' edemedi. "Tercüme" diyoruz; çünkü istatistiksel dil analizlerine göre Voynich, doğal dil özellikleri sergiliyor. Kripto analizistler, 19 ve ya 28 harfli (bu konuda bile emin değiller) bir alfabenin iki farklı dil ve karmaşık kodlama sistemiyle yazıldığını düşünüyor. Fakat kullanılan yöntemin, hiçbir Avrupa dil harf sistemiyle ilgisi olmadığı öne sürülüyor.
Astronomlar, Şaşırdı
İşte bu noktada, İngiliz UFO araştırmacıları devreye giriyor. Hemen her şeyi "tanımlanamayan uzay cisimleri"yle açıklamayı adet edinmiş grup, Voynich'in başka yıldızlardan gelen misafirlerden ilham alan bir 'dünyalının' kaleme aldığını iddia ediyor. Üstelik tezlerini desteklemek için gösterdikleri 'kanıtlar,' en inatçı bilim adamını bile şaşırtılıyor. Örneğin Voynich'te bulunan bazı takımyıldız çizimlerine bugünkü astronomların çoğunun aşina olmayışı, gizemini bir kat daha arttırıyor. Ee, ne yapıyoruz şimdi? Voynich'in 500 yıllık bir yalan mı, yoksa dünya dışı kökenli bir bilim kitabı olduğuna mı inanacağız? Siz istediğinize inanın. Ama şüpheciliğin kalın zırhına saklanıp, kolaya kaçmadan... Zira "aksi ispatlanmadığı müddetçe her şey doğrudur" varsayımı bizim aklımızı karıştırdı. Laboratuarlarda yapılan testler, Voynich el yazmasının 16'ncı yüzyıla ait olduğunu gösteriyor. Deşifre biliminin bu en ilgi çekici bilmecesinin, 1552- 1612 arasında yaşayan Bohemya Kralı II. Rudolph'un koleksiyonundan çıktığı öne sürülüyor. Fakat defter için, "13'üncü yüzyıla ait" diyenler de bulunuyor. Yaklaşık 15x23 santim boyutlarında olan Voynich el yazması, yaklaşık 246 sayfadan oluşuyor. Bunların 212'sinde metinlere; kırmızı, mavi, kahverengi ve yeşil renklerin kullanıldığını illüstrasyonlar eşlik ediyor. İyi de, bu defterde ne yazıyor?
Beş Bölüme Ayrılmış
Kripto analizistleri, kullanılan şifreyi çözemediği için, sadece içeriği hakkında fikir yürütebiliyoruz. Fakat içindeki teleskopla uzaya ya da mikroskopla hücrelere bakılarak çizilmiş gibi görünen illüstrasyonlardan yola çıkarak, defterin bir bilim kitabı olduğu bildiriliyor. Herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Voynich, beş bölüme ayrılıyor. İlk ve en geniş bölüm 130 sayfa içeriyor. Bu sayfaları, botanik kitaplarındaki gibi bitki çizimleri renklendiriyor. İlginç olan şu: Defterde resmedilen bitkilerin hiçbiri, dünyada bulunmuyor. 26 sayfalık ikinci bölüm astronomiye, üçüncü bölüm ise 'biyoloji'ye ayrılmış. Dördüncü bölümün ise farmakolojiyi, yani ilaçların etkisini ve kullanılışını inceleyen bilim dalını incelediği belirtiliyor. 23 sayfalık son bölümde hiç çizim kullanılmadığı, sadece her paragraf bir yıldızla işaretlendiği için hiç kimse fikir yürütemiyor.
Yale Üniversitesi kütüphanesinde yıllardır çözülmeyi bekleyen bir sır var. Bir el yazması olan bu sırrın yazarı belli değil. Hangi dilde yazıldığı da henüz çözülememiş. Bu bakımdan içeriği hakkında yalnızca fikir yürütebiliyoruz. Kaynağı da belli olmayan bu "sır"rın ne söylediği belli değilken, gökyüzüne dair çizimleri de bilim adamlarının merakını cezbediyor. Nedeni ise, bu denli çok gökyüzü çiziminin bulunduğu ancak kitabın dilinin çözülmesi ile öğrenilebilecek. Gizemlerle dolu bu kitap, geçmişte bir imparator tarafından satın alınmış; ancak yıllarca bir kütüphane rafında unutulmuş. Yale Üniversitesine ulaşmadan önce değişik ellerde binlerce dolara satılmış. Uzmanlar, bu gizem dolu kitabın 15. yüzyılda yazıldığı kanısında. Yaklaşık 200 sayfadan oluşan ve meraklıları arasında "Voynich Elyazmaları" olarak bilinen bu eser, 1912 yılında yeniden "keşfeden" bilimadamının adını taşıyor. Burada kitabın Güneş sistemimiz ile ilgili olduğu sanılan bir çizimini görüyorsunuz. Burada gösterilen bazı takımyıldızlara bugünkü bilim insanlarının pek âşinâ olmayışı, kitabın "gizemini" pekiştiriyor. Çağdaş astronomi tarihçileri, Yale'in Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 kodu ile saklanan bu esrarengiz kitapta gösterilen takımyıldızları tanımlayamıyor olmayı, gelişmiş kod çözücülerin kitabın dilini çözememiş olması yanında ihmal edilebilir bir beceriksizlik olarak görme eğilimindeler. Yine de bu esrarengiz kitap gösteriyor ki, bilim sadece gökyüzünde bekleyen dev gizemlerle değil, kendi küçük Dünya'mızdaki esrar ile de uzun zaman uğraşmak zorunda.
Voynich
Kripto analizistler, Roma'da bulunan 500 yıllık Voynich el yazmalarının, iki farklı dil ve karmaşık bir kodlama sistemiyle yazıldığını söylüyor. Şifresi hâlâ çözülemeyen defterdeki astronomi çizimleri, akla uzaylıları getiriyor! Çünkü Hubble teleskopunun fotoğrafını yeni çekebildiği Girdap Galaksisi, defterde ayrıntılarıyla resmedilmiş. Ayrıca Voynich'in 'botanik' bölümünde resmedilen bitkilerin hiçbiri dünyada bulunmuyor!.
Voynich Şifrecileri Delirtti.
Bu el yazması adını, onu 1912'de Roma yakınlarındaki Mondragone'de bir villada bulan antika kitap koleksiyoncusu Wilfrid M. Voynich'ten alıyor. Şu an ABD'deki Yale Üniversitesi'nin 'Nadir Kitaplar Koleksiyonu'nda MS 408 koduyla kayıtlı bulunuyor. Araştırmalar, Voynich'in 15. yüzyılda yazıldığını gösteriyor. Peki sırrı hâlâ çözülememiş bu garip defterin içinde ne yazıyor? Bu soruya ne bizim ne de kripto analizistlerin verecek tatminkar bir cevabı var. Çünkü yapılan tüm denemeler, hatta şifrecileri motive etmek için açılan yarışmalara rağmen, Voynich'i hiç kimse 'tercüme' edemedi. "Tercüme" diyoruz; çünkü istatistiksel dil analizlerine göre Voynich, doğal dil özellikleri sergiliyor. Kripto analizistler, 19 ve ya 28 harfli (bu konuda bile emin değiller) bir alfabenin iki farklı dil ve karmaşık kodlama sistemiyle yazıldığını düşünüyor. Fakat kullanılan yöntemin, hiçbir Avrupa dil harf sistemiyle ilgisi olmadığı öne sürülüyor.
Astronomlar, Şaşırdı
İşte bu noktada, İngiliz UFO araştırmacıları devreye giriyor. Hemen her şeyi "tanımlanamayan uzay cisimleri"yle açıklamayı adet edinmiş grup, Voynich'in başka yıldızlardan gelen misafirlerden ilham alan bir 'dünyalının' kaleme aldığını iddia ediyor. Üstelik tezlerini desteklemek için gösterdikleri 'kanıtlar,' en inatçı bilim adamını bile şaşırtılıyor. Örneğin Voynich'te bulunan bazı takımyıldız çizimlerine bugünkü astronomların çoğunun aşina olmayışı, gizemini bir kat daha arttırıyor. Ee, ne yapıyoruz şimdi? Voynich'in 500 yıllık bir yalan mı, yoksa dünya dışı kökenli bir bilim kitabı olduğuna mı inanacağız? Siz istediğinize inanın. Ama şüpheciliğin kalın zırhına saklanıp, kolaya kaçmadan... Zira "aksi ispatlanmadığı müddetçe her şey doğrudur" varsayımı bizim aklımızı karıştırdı. Laboratuarlarda yapılan testler, Voynich el yazmasının 16'ncı yüzyıla ait olduğunu gösteriyor. Deşifre biliminin bu en ilgi çekici bilmecesinin, 1552- 1612 arasında yaşayan Bohemya Kralı II. Rudolph'un koleksiyonundan çıktığı öne sürülüyor. Fakat defter için, "13'üncü yüzyıla ait" diyenler de bulunuyor. Yaklaşık 15x23 santim boyutlarında olan Voynich el yazması, yaklaşık 246 sayfadan oluşuyor. Bunların 212'sinde metinlere; kırmızı, mavi, kahverengi ve yeşil renklerin kullanıldığını illüstrasyonlar eşlik ediyor. İyi de, bu defterde ne yazıyor?
Beş Bölüme Ayrılmış
Kripto analizistleri, kullanılan şifreyi çözemediği için, sadece içeriği hakkında fikir yürütebiliyoruz. Fakat içindeki teleskopla uzaya ya da mikroskopla hücrelere bakılarak çizilmiş gibi görünen illüstrasyonlardan yola çıkarak, defterin bir bilim kitabı olduğu bildiriliyor. Herkesin hemfikir olduğu bir konu var: Voynich, beş bölüme ayrılıyor. İlk ve en geniş bölüm 130 sayfa içeriyor. Bu sayfaları, botanik kitaplarındaki gibi bitki çizimleri renklendiriyor. İlginç olan şu: Defterde resmedilen bitkilerin hiçbiri, dünyada bulunmuyor. 26 sayfalık ikinci bölüm astronomiye, üçüncü bölüm ise 'biyoloji'ye ayrılmış. Dördüncü bölümün ise farmakolojiyi, yani ilaçların etkisini ve kullanılışını inceleyen bilim dalını incelediği belirtiliyor. 23 sayfalık son bölümde hiç çizim kullanılmadığı, sadece her paragraf bir yıldızla işaretlendiği için hiç kimse fikir yürütemiyor.
Bugün 402 ziyaretçi (556 klik) kişi buradaydı.