AHMET ÜNAL
nedim
NEVRUZÎYE Bu ruz odur ki revadır makam-i hizmetde Bu ruz odur ki sabahında sad safa muzmer Bu ruz odur ki sezadır olsa bir demine Bu ruz odur ki bu salin içinde rifatle Bu ruz odur ki anı takvim-i asman içre Bu ruz odur ki yazıp namını flek ikbal Bu ruz odur ki onun sebhu talât-i canan Bu ruz odur ki revadır anı müsahib-i çarh Bu ruz odur ki bu sal içre sadr-i zi-şana
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu Sihr ü efsûn ile dolmuştur derûnun ey kalem Şöyle gird olmuş fireng-istan birikmiş bir yere Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden Yok bu şehr içre senin vasf ettiğin dil-ber Nedîm
Sînede evvel ne muhrik ârzûlar vâr idi Böyle bî-hâlet değildi gördüğüm sahrâ-yı aşk Ben bugün bir nev-bahâr-ı hüsn ü ân seyreyledim Sen yine bir nev-niyâz âşık mı peydâ eyledin Ey Nedîm ey bülbül-i şeydâ niçün hâmûşsun
Afet-i can dediler gamze-i celladın için Yazdı çün kilk-i kaza fitne vü âşûb emrin Çeşm-i ebrûya kafa-dârsın ey zülf-i siyah Sen ki bülbül gül için nâle edersin bî-ferd Hey nesin sen ki duyup handeni kûh-sârda kebk Çokdan ey kilk-i Nedimâ niçin oldun hâmûş
Bir söz dedi cânan ki Dün giceye dâir bir işâret var içinde Bir başka ferah başka letâfet var içinde Eyvâh o üç çifte kayık aldı karârım Olmakta derûnunda hevâ âteş -i sûzan Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işittik |
MÜSTEZÂD Ey şûh-i kerem-pîşe dil-i zâr senindir Ey kân-ı güher anda ne kim var senindir Sen kim gelesin meclise bir yer mi bulunmaz Gül goncesisin gûşe-i destar senindir Neylersin edip bir iki gün bâr-ı cefâya Peymâne senin hâne senin yâr senindir Bir bûse-i can bahşına ver nakd-i hayâtı Senden yanadır söz yine bâzâr senindir Çeşmânı siyeh-mest-i sitem kâkülü pür-ham
Bir nîm neş'e say bu cihânın bahârını Bir dem mi var ki âh ederek anmaya gönül Şevk-ı tamâm va'de-i ferdâyı dinlemez İran zemine tuhfemiz olsun bu nev gazel Düşmen ne denlü saht ise de şâd ol ey Nedîm Seng üzre gösterir zer-i kâmil iyârını
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kafir Kız oğlan nazı nazın şehlevend avazı avazın Ne ma'na gösterir duşundaki ol ateşin atlas Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kafir Şarab-ı ateşinin keyfi rüyun şul'elendirmiş Bu haletle çerağ-ı meclis-i mestan mısın kafir Nedim-i zarı bir kafir esir etmiş işitmiştim Sen ol cellad-ı din ol düşmeni iman mısın kafir
Murâdın anlarız ol gamzenin iz'anımız vardır O şuhun sunduğu peymaneyi reddetmeziz elbet Münasibdir dana ey tıfl-ı nazım hüccetin al gel Elin koy sine-i billura rahm et aşıka zira Güzel sevmekde zahid müşgilin var ise bizden sor Koçup her şeb miyanın canına can katmada ağyar Sıkılma bezme gel bî-gâne yok da'vetlimiz ancak
Bir safâ bahşedelim gel şu dil-i nâ-şâda İşte üç çifte kayık iskelede âmâde Gülelim oynayalım kâm alalım dünyâdan Görelim âb-ı hayât akdığın ejderhâdan Geh varub havz kenârında hırâmân olalım İzn alub Cum’a namâzına deyu mâderden Dolaşub iskeleye doğru nihân yollardan Bir sen ü bir ben ü bir murib-i pâkîze-edâ Gayrı yârânı bugünlük edib ey şûh fedâ |